Çocukların Zihinsel Kıyameti - Mehmet Hanifi Tokmak

Çocukların Zihinsel Kıyameti


ÇOCUKLARIN ZİHİNSEL KIYAMETİ
   Antik dönemde şövalyeler büyük bir topluluk önünde özel yetiştirdikleri atların üzerinde miğferlerinde bulunan boşluktan rakibinin zayıf anını bulmaya çalışan, süratle ilerleyerek birbirlerine ağaçtan yapılmış uzun mızraklarla saldırıya geçen ve seyircilerin merakla bekleyip ilk darbeyi alan şövalyenin, 1 tonluk atından düşmesini zevkle izleyip heyecanlarını attıkları  çığlıklarla süsleyen bir ölüm macerasıdır. 
    Bu oyunun sonunda hayatta kalan şövalye liderliğini ilan etmiştir artık.  Yerde yatan rakibine son kez baktıktan sonra karşısına çıkacak yeni rakiplerini beklemek üzere seyircilerin alkışlarıyla oyun sahasından ayrılır. 
  Şimdiki eğitim sistemimiz antik dönemde uygulanan şövalyelerin gösterilerine benzemektedir. 
  Çocuklarımızın daha ana sınıfından itibaren birbirlerine karşı yarış içinde bulunmaları için sağlayıcı ortamlar düzenleyen öğretmenlerimiz, uygulamış oldukları yöntemlerle sadece bir kişiyi lider yapıp ve diğerlerinin aldıkları darbe sonucunda yenilgiyi kabul ettirip hayatta her zaman geri kalmalarına sebebiyet vermektedirler.
  Ne yazık ki bu durum geride kalan çocukların ‘’zihinsel kıyamet’’ yaşamalarına sebep olmuştur!
   Kıyaslanan çocuk çevresiyle her zaman iletişim halindedir ama; kendi içinde karanlık bir odanın dışına çıkamamış gibidir. 
Karanlıklara gömülmeleri kendi ışığının yok olması sebebiyle değil, öğretmeninin ve çevrenin çocuktaki ışığı göremeyip onu körleştirmesi sebebiyledir. Belli bir zaman sonra da bu çocuklar karanlığı aydınlığa tercih ederler.
Hele bu kıyaslama ile birlikte öğrencinin başarısızlığına kalıtım suçunu da eklerse siz o zaman görün !!! 
Sonuç Cümlesi
    06-11 yaş dönemindeki çocukları sınıf içerisinde ve çevresinde birbirlerine karşı kıyaslamak ve karşılaştırmak; bu ortamı sağlayan kişiler üzerinde büyük bir vebaldir. Daha o yaşta çevresine ve en yakın arkadaşına kıyaslandığı için nefret ve kin tohumları atıp düşmanlık beslemektedir. Başarmanın hazzını yaşayamadan çocuğa kıskançlık ve düşmanlık duygularını yaşatan aileler ve öğretmenler; çocuktan yardımlaşma, paylaşma, sevgi, şefkat, dayanışma,  işbirliği gibi kavramları kazanmalarını beklemeleri büyük bir pedagojik yanlışlıktır. 
Bu nedenle çocuk hayata hazırlanmalı, düşmanca yaşamaya değil…

 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

Yorumlar / 1

  • Ahmet | 03 Nisan 2020 00:07

    Çok güzel anlatılmış...

YAZARIN SON 5 YAZISI
07May

Okuma Zekası

02May

Mühim Mesele

02Nis

Çocukların Zihinsel Kıyameti

21Mar
15Mar

Ekranlardaki Tehlike!